---}--}@ Arşivime Hoş Geldiniz,Benim Beğendiklerimi Umarım Siz de Beğenirsiniz... Resimler ve Yazılar Forumlardan Alıntıdır..
EY GÖNÜL



Vardığın dergahta post ol, büyürsün

Gördüğün garibe dost ol, büyürsün

Meclise devam et, el sürme mey'e

Girdiğin sohbette mest ol, büyürsün.
******************************************************************************
EY CAN
Ben sabit şeyleri sevmem ey can

Sen

Eğer beni dinlersen

Çağlayan ırmak ol..

Ve gönül gönderine çekilmiş

Nazlı nazlı dalgalanan

Bayrak ol..

Ben karanlığı hiç sevmem ey can

Vaktin her saatinde

Her zaman

Ağaran şafak ol..

Güneş ışıklarıyla ürperen çiçek

Seher yeliyle ırgalanan

Yaprak ol..

Ben bulanıklığı sevmem ey can

Sen

Yayla pınarlarından akan

Sulardan berrak ol..

Göl olma, gölet olma, baraj olma

Kanak ol..

Ben uykuları da sevmem ey can

Uykulardan uzak ol..

Kış günü karları yarıp çıkan

Beyaz bir gül

Mavi bir zambak ol..

Ben zaafları da sevmem ey can

Hakikatleri sarıp-sarmalayan

Zaaflardan ırak ol..

Geri dur geri dur ey can

Nefret sarayındaki sultanlıktan;

İlim ocağında çırak ol..

Sana tavsiyemdir ey can

Zalimlerin boynunda süslü kravat olacağına

Var bir garip ölünün üstünde

Kefen ol

Kimsesiz gelinlerin yüzünde

Duvak ol..
************************************************************************************* BIRAKIN KALSIN

'Çok'ta kederlenir, 'az'da gülerim

Ustura ağzında düşüncelerim..

Deliliktir belki.. bırakın kalsın.
Doğan her bebeğin hakkı var bende

Öğütülen benim her değirmende

Ne sonu, ne ilki...bırakın kalsın.

Sevdam büyüdükçe dünyam dar olur

Zamandan çıktığım zamanlar olur

Ve öyle güzel ki.. bırakın kalsın.

Saatler ya geri, ya hep ileri

Kıran yok hileli terazileri

Umutlar ırakta.. bırakın kalsın.

On bin'lerle sohbet on bin nafile

Dönmüyor toprağa giren kafile

Öfkeler yürekte.. bırakın kalsın

Ne yarım tam yarım, ne bütün tamam

Yolcular anlamaz, ben anlatamam

Tren son durakta.. bırakın kalsın.

Gelir beni yakar suya düşer kor

Düşünen baş çekmek, dert çekmekten zor

Kutsaldır bu yara.. bırakın kalsın. Dursun ayazına uyandığın kış

Dursun ki şevk ile sürsün bu yarış

Lüzum yok bahara.. bırakın kalsın.

Yıkılır, yırtılır her kalın perde

Hesaba çekilir dünya mahşerde

Yazın şu duvara.. bırakın kalsın.
***********************************************************************
BİR AŞK BULSAM



Bir aşk bulsam, yağmurunda ıslansam

Bir dost bulsam, irfanında beslensem

Bir dağ bulsam, sinesine yaslansam

Yalınızlığım bitermola, bilmem ki?
*********************************************************************

BİRAZ DA KİTAPLAR SENİ OKUSUN



Canlı bir kitapsın, yazarı Mevlâ

Açık dur, kitaplar seni okusun.

Yüzünde şavklansın nazarı Mevlâ

Eğilsin mehtaplar seni okusun.



Kasırga ol, döne döne zikir et

Her nefese on bin misli şükür et

Şüphe burgacında Hakk'ı fikir et

Uyansın girdaplar seni okusun.



Erisin geceler gündüze gel ki

Kalmasın tek engel bir düze gel ki

Secdede Rabb'inle yüz yüze gel ki

Minberler, mihraplar seni okusun.



'Ezel'in, 'ebed'in şifresi sende

'Menfi'nin, 'müsbet'in şifresi sende

Çözülsen de olur, çözülmesen de

Sorular, cevaplar seni okusun.



Aşktan, estetikten, ahenkten yana

Şiir, resim, müzik imrensin sana

Camiler, sebiller gelsin lisana

Hayırlar, sevaplar seni okusun



Bedenin coğrafya, tarihtir dünün

Ayrı ayrı sayfa saatin, günün

Dört kapısı açık dursun gönlünün

Alimler, erbaplar seni okusun.



Nefret boşta kalsın, aşk ile dol da

Işık, kılavuz ol gittiğin yolda

Kur'an'dan feyz alan bir mektup ol da

Yazdığın kitaplar seni okusun
******************************************************************BULDUKTAN SONRA ARAMA (SENİ ARADIM)



Omuzumda sevda yükü

Yollarda Seni aradım.

Beste beste, türkü türkü

Tellerde Seni aradım.



Girdim yeşilden sarıya

Sordum ölüye, diriye

Çiçeği verdim arıya

Ballarda Seni aradım.



Aşk yalımı girdi cana

Gönlüm döndü gülistana

Gece-gündüz yana yana

Küllerde Seni aradım.



Yorulup demedim, yeter

Hasretin gözümde tüter

Keremden, Mecnundan beter

Çöllerde Seni aradım.



Bahçem çiçek, bağım gazel

Birleşir ebedle, ezel

Ayırmadım çirkin, güzel

Kullarda Seni aradım.



Ulaşmak için rahmete

Katlandım binbir zahmete

Karışıp söze, sohbete

Dillerde Seni aradım.
*************************************************************************
DAĞ İLE SOHBET



Beyaz karlı, kara çamlı iri dağ

Heybet nedir, ne değildir? . De hele.

Geceleri yapayalnız kalınca

Uzlet nedir, ne değildir? . De hele.



Hiç başın ağrır mı, yoruldun mu hiç?

Birine küstün mü., darıldın mı hiç?

Sevdin mi, öptün mü, sarıldın mı hiç?

Hasret nedir, ne değildir, de hele.



Neşeyi ne tartar, gamı kim ölçer

Acı söz yarası kaç yılda geçer

Beklemek sancıdır, ayrılık hançer

Gurbet nedir, ne değildir? . De hele.



Düşlerine aldandın mı uykunun?

Kucağında büyüdün mü korkunun?

Taşınması zor mu zillet tokunun?

Dehşet nedir, ne değildir? . De Hele.



Ormanın var, pınarın var, kuşun var

Dört mevsimde bulut saçlı başın var

Bilmem amma bir uzunca yaşın var

Mühlet nedir, ne değildir? . De hele.
*****************************************************************
DOĞMADAN ÖNCE



Sormuşlar “ezelde aşk var mı? ” diye

Ben kalpten vuruldum doğmadan önce.

İster azap deyin ister hediye

Meçhule sürüldüm doğmadan önce.



Yılmadan ben bana beni anlattım

Günahı tövbeyle yıkayıp attım

Ebed kapısında ölümü taddım

Kefene sarıldım doğmadan önce.



Gönlüme sevdanın güneşi doğdu

Şüphe iklimimi ışığa boğdu

İlk yağmurum Kâlûbelâ’da yağdı

Bulandım duruldum doğmadan önce.



Sevdim, sevgiliye giden yol uzun

Şerbetini içtim ateşin, buzun

Bazen girdabına düştüm sonsuzun

Çok öldüm-dirildim doğmadan önce.



Duydum ki var varmış, yok yokmuş güya

Gerçeği alt etti gördüğüm rüya

Kendi kopyam imiş meğer şu dünya

Düşündüm, yoruldum doğmadan önce.



Ezelde, ebedde aşkı gördüm ben

Mezarda, mabette aşkı gördüm ben

Gazapta, rahmette aşkı gördüm ben

Aşk ile karıldım doğmadan önce.
********************************************************************
DÖNÜŞ


Bunca yıldır bir hiçliğe

Gittim, sana geliyorum..

Yeter artık döne döne

Bittim, sana geliyorum..



Durdum ve düşündüm demin

Baktım bu yol daha emin

Ayrılmamaya bin yemin

Ettim, sana geliyorum..



Gözüm yaşlı gönlüm garip

Yalvarayım dedim varıp

Benliği benden çıkarıp

Attım, sana geliyorum..



Aşk tokmağı değdi örse

Durmam gayrı dünya dursa

Dünden kalma neyim varsa

Sattım, sana geliyorum..



Bıraktım öfkeyi kini

Oldum bir rahmet ekini

Seni sevmenin zevkini

Tattım. sana geliyorum..
****************************************************************
DÖRTGEN



Kul o ki, nefsini yularla güde

Mal o ki, bekçisin muazzez ede

Dil o ki, her yerde hakkı konuşa

Yol o ki, dosdoğru Allah(c.c.) ’a gide.
***************************************************DOSTA DOĞRU



İçimde uzayan her yol

Çıkar gider dosta doğru

Nergis. ıtır, menekşe, gül

Kokar gider dosta doğru



Zamanım yoğrulur gamla

Birleşir sabah akşamla

Ilık kanım damla damla

Akar gider dosta doğru



Gel bende gör, sen gel beni

Durduramaz engel beni

Görmediğim bir el beni

Çeker gider dosta doğru



Beynim fırın, bağrım tandır

Yanarım hayli zamandır

Sevgim bir yavru ceylandır

Seker gider dosta doğru



Ne saklarım ne gizlerim

Yalnızca onu özlerim

Tabutta bile gözlerim

Bakar gider dosta doğru.
************************************************************************

DÜN GECE



Çelik testereyle kestim suları

Yıkadım duvara astım suları..

Düşümde düşüme girdim dün gece.



Buluta yaslandım ışığı tuttum.

Seni hatırladım, seni unutdum..

Kendimi kendime sordum dün gece.



Topladım yolları eyledim yumak

Musalladan gayri görmedim durak...

Durmadan düşünüp durdum dün gece.



Toprağı boyadım otlar ağladı

Oturdum kalkmadım atlar ağladı..

Tuttum yorgunluğu yordum dün gece.



Dertler gecikince gidip yokladım

Yırtık bohçalarda umut sakladım..

Kırgınlık bağını kırdım dün gece.



Şişelerde mahkûm çiçek kokusu

Yağdı yüreğime renk renk korkusu..

Yok yere yokluğu vurdum dün gece.



Ay doğdu, gölgeler çöktü üstüme

Hicran alev alev aktı üstüme..

Gözümü yollarda gördüm dün gece.



Aydınlığa koştum karanlık çıktı

Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı..

Güç-belâ ben bana vardım dün gece.



Dosta şiir yazdım 'hatıra' dedim

Belki bir dost gele otura dedim..

Gönlümü toprağa serdim dün gece
*****************************************************************
DUYDUN MU?



Karagözlüm, kavuşmayı beklerken

Ayrılığın vakti geldi, duydun mu?

Beraberce diktiğimiz çiçekler

Açılmadan önce soldu, duydun mu?



İçimde acıdan ırmaklar çağlar

Gözlerim yaş dolu, gönlüm kan ağlar

Tatlı hatıralar, sıcak sevdalar

Hakikatsiz rüya oldu, duydun mu?



Kara talih ile olunmaz yarış

Eğer küskün isen gitmeden barış

Belki son ayrılık, belki son görüş

Kavlimiz yarıda kaldı, duydun mu?



Çok olur dağların karı-kıcısı

Böyle imiş alnımızın yazısı

Bu mevsimsiz ayrılığın acısı...

Ok vurdu sinemi deldi, duydun mu?



KARAKOÇ’um, kalbim yara, dilim lâl...

Ömrümün ufkunu sardı bir melâl

Beslediğim umut, kurduğum hayal

İçime ateşler saldı, duydun mu?

0 yorum:

*******

Followers

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

************
blogger counter

View My Stats *************************************

widget
**************

****************************free counters