---}--}@ Arşivime Hoş Geldiniz,Benim Beğendiklerimi Umarım Siz de Beğenirsiniz... Resimler ve Yazılar Forumlardan Alıntıdır..
Hiç kimse bana "O yanındaydı, daima sana bakıyordu" demedi.
Ben ise Kaf Dağı'nın ardında arıyordum hep.
Tam yoruldum demiştim ki...
"Aşk geldi, kan gibi...
Damarlarıma derime doldu...
Beni benden aldı, varlığımı sevgiliye doldurdu...
Kısaca; Bana benden kalan bir ad; ancak ötesi hep O..." M e v l a n a
------------------------------
Sevgi bahtolmuş ezelden bize
Sizde bir türlü bizde bir türlü
Alaca düşmüş gördüğümüze
Sizde bir türlü, bizde bir türlü

Donandı dağlar bahar olunca
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca
Güzeli görmek boylu boyunca
Sizde bir türlü bizde bir türlü

İstemem versen cihan varını
Gönül nakşetti, güle yarını
Her yüzde görmek dost didarını
Sizde bir türlü bizde bir türlü




Yûnus Emre
__________________
--------------------------------------------------

Bir zamanlar adamın biri derdinden ağlayıp sızlanıyormuş. Ünlü şeyhlerden Şibli onun halini görmüş, ağlamasının sebebini sormuş.
İşte cevap:
“Güzelliği canıma can katan, ömrümü arttıran bir sevgilim vardı. Geçenlerde öldü, şimdi ayrılığı beni de öldürüyor”.
“Mademki sevgilinin hasretiyle yanıp tutuşuyorsun, demiş Şibli, o halde yeni bir sevgili bul kendine.
Ama dikkat et, bu sefer âşık olduğun Sevgili ölenlerden olmasın.”

İskender PALA - Aşkname
****************************************************************
yürek aşktan el alır seherde

erbain kokuları sürünür dervişler

füsus okuyan dudaklar hikmetle güllenip



gözyaşı nasıl iner sevgilinin yanaklarından

ırmak dağlardan tutuna tutuna denizlere

yağmur bulutların eteğinden asılıp



bilirsin güneş ağzını kanatıp gider akşamın

keder yürür kalbin hüzne batan bordalarında

deniz diplerinde sessizlik yosun tutup



minareler ezan sesiyle yürür göklerde

gece kehribar kirpikler gözyaşı alın secde

sevgilinin yüzü aya tutunup
*************************************************
Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia

ÖZDEMİR ASAF
__________________



Aşk mıdır ki boynuma takıp bela zincirini
Gezdirip Mecnunleyin aleme rüsva eyleyen
**************************************
O denli o denli çok beklettin // Alıştırdın bekletmeye kendini // Çok zamanlar geçti de geldin // Senden çok seviyorum senin özlemeni... (AZİZ NESİN)
**************************************
Seni, incinirsin diye gönlümde saklayamam, Alçalırsın korkusu ile gözümde de tutamam, Seni gözümde, gönlümde değil canımda saklayayım ki Son nefesimde bana son yar olasın. Senin aşkında, benden başka kimse sebat gösteremez. Benden başka hiç kimse çoraklığa tohum ekmez. Düşmana da, dosta da seni kötülemek istiyorum ki, seni benden başka hiç kimse sevmesin.


Şems-i Tebrizi
***************************************************************
Gül-Neva
Seni gülistan içinde gül-i rânâ gördüm
Gönlümü gül-i ruhsârına aşinâ gördüm

Gün gülgûn bir güz ikindisinde sarardı
Yüreğimi ızdırabınla müptelâ gördüm

Ellerim mahir bir gülçindir bağ-ı gülde
Bakışın gül-bûsedir ki tir-i belâ gördüm

Gül-bedenin gül-efsân olalı bir gölgeyim ardında
Söyledikçe gül-dehan cevr ü cefâ gördüm

Değersin her hüzne her çilen kabûlümdür
Bana gül-şahsın özümü gedâ gördüm




Kadrini bilemez cihanda yâd ile yaban
Gül-endâmın salındıkça seni bi-bahâ gördüm

Güzeller kıyamaz bakmaya gül-çehrene
Bir gül-i sad-berksin ey mehlikâ gördüm


alinti
******************************
Seni sevdiysem...

Seni sevdiysem...
Hükümdarların tahtına hükümdarlardan başkası oturamayacağındandır. Şehzade için saklanan giysiler ancak şehzadenin bedenine uyacağındandır.

Seni sevdiysem...
Yazgım bana başka bir şey bırakmamış olduğundandır. Senin güzelliğin gibi benim de muhabbetimin nedeni olmadığındandır...

Seni sevdiysem...
Seni her görmemde ikinci kez görmediğimdendir. Her görmemde seni yenidenmiş gibi değil, yeniden gördüğümdendir. Kendi kendinde bile tekrarlanmadığındandır.

Seni sevdiysem...
Bir eşikten geçtiğimdendir. Bir kentin içine düştüğümden ve bir kenti içime düşürdüğümdendir.

Seni sevdiysem...
Ellerim toprağın derinliklerinden çıkarılmış çok asırlık bir tütsü kabına aniden değiverdi ve gözyaşı şişesi kırıldı birden. Başkalarının olan onca acı kalbime giriverdiğindendir...

Seni sevdiysem...
Ben seni; sevmiş ve sevecek olan bütün kalplerin sırrına ortak olduğumdandır.

Seni sevdiysem...
Bütün ruhların yaratıldığı ve henüz ruhlara cesetlerinin biçilmediği o mecliste, senin yanında yer almış olduğumu hatıramda taşıyor olduğumdandır. Bunca kolay terk ediyorsam varlığımı senin varlığına o şimşek parıltısı anın anısını göz bebeklerimde sakladığımdandır.

Seni sevdiysem...
Bu kadar tanıdık buluyorsam kalbimi kalbine, bu kadar tanıdık ses veriyorsa kalbim kalbine, o tanıdık ezgileri kulaklarımda taşıdığımdandır.

Seni sevdiysem...
Seninle yaşadığım hatıralarım olduğundandır.

Seni sevdiysem...
Seni sevdiğimdendir.
******************************************************
Türküler bitti
Halaylar durdu
Horonlar durdu
Al damar, mor damar, şah damar sustu
Bahçeler put kesildi birer birer
Meyveler salkım saçak taş.
Bir bulut uçardı
Başı boş bedava
Yandı kül oldu.
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
Ağaç büyür arkasında koşamam
Kervan yürür peşi sıra düşemem
Yıldız akar uçsam da yetişemem.
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
**********
--------------------------------------------------------------------------------

"..Her beden bir candan sorumlu sanma,
Hey ruhu kalbimi saran muamma!
Benim bir kurşunluk işim var amma!
Vurulursun diye aklım çıkıyor."
Cemal Safi
*******************************************************************************
''Benim en sevdiğim söz senden duyduğum Ben'dir...''(N.F.K)
************************************************

Taşıyabilir
her nevi hüznü çizgilerim
her ayrılığa dayanabilirim
ölüm dahil

Bana ağır adımlar lâzım
geciktirmek için ulaşmayı
bana çok uzakta bir yâr lâzım
zorlaştırmak için kavuşmayı
yüzüne bakıp heyecanlanmam değil
arkasından kederlenmem lâzım
güzel sözler duymak değil
vedâ cümleleri kurmak için
bana ayrılıklar doğuracak
bir sevgili lâzım
hüzün sokağında beklemem
düşkırıklığı yolundan
onsuz dönmem lâzım
uzaklaştırmak için kavuşmayı
bana çok uzakta bir yâr lâzım
kavuşmayı ayrılmak korkusuyla
yaşamak için

Her ayrılığa dayanabilirim
bu gidişin dahil
gözlerim
her nevi hüznü
taşırmadan taşıyabi

***********************************************

ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE...
Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla..
Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla..

Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla..
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla..

Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla..
Yüreğimin başına noktalarla.. Hatlarla..

Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla..
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla.

Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle..
Öldür bendeki beni..
..Sonra dirilt kendinle!

Çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle..
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle..
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle..
Ama her defasında geri döndüm SENİNLE..

Hangi düğüm çözülür.. Nazla.. Sitemle.. Kinle..
Ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle..

Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin..?
Bazen kızkardeşimsin.. Bazen öp-öz annemsin..
Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin..
Eksilmeyen çilemsin..
Orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin..
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin..

Çâresizim.. Çâremsin..

Şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin...

Yavuz Bülent Bakiler
***************************************

Çorak vadilere yönelmişse sevgilerimiz, çevremizi kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa ne?!...

--------------------------------------------------------------------------------

Aşkın dili kuş dili gibidir, ona Süleyman (as) gerek.. Aşkın sabrı sonsuzluktur, ona Yusuf (as) gerek.. Aşkın esintisi tufan gibidir, ona İsrafil (as) gerek.. Aşkın yolu dağ, kır ve çöldür, ona Kerem, Ferhat ve Mecnun gerek.. *******************************************************
Yürü, arkana bakma, ama umursa. / Bazen anılara en çok yakışan elbise,birkaç damla gözyaşıdır unutma... "

YILMAZ ODABAŞI
****************************


Zannederdim aşkımı bir süha bağlarsam geçer... Yar eliyle yaremi bir kerre dağlarsam geçer... Bitmiyor ah-u figanım bülbül-i şeyda gibi, Geçmiyor gülmekle hüznüm,belki ağlarsam geçer...


Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyormuş gibi görünür; bizi ayıran küçücük bir köprü vardır, hepsi o kadar. Ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam: "Bu köprüyü geçip bana gelir misin?"İşte o anda artık istemeyiverirsin; sorumu tekrarlasam, öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer; bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız. Ama o küçücük köprüyü düşündüğünde, sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın. Nietzsche Ağladığında
****************************************************
Yalnızca Yağmur Yağdığında Seviyorum Bu Şehrin İnsanlarını, Herkesin Yüzü Gözü Islak , Başları Eğik Omuzlarının Arasında Yağmur Yağdığında...Herkes...Benim Hep Olduğum Gibi...
( Ceyhun Yılmaz )
**********************************************



Etrafımda kimse olmadığından değil yalnızlığım,
Yalnız olduğumu söyleyebilecek kimse olmadığı için yalnızım ben...

Özdemir Asaf

Tek kişilik miydi ki bu şehir ? Sen gidince bomboş kaldı !
(Özdemir ASAF)
*********************************
Gidince...
Bitince...
Kaybedince...
Bilir ya insan kıymet, anlamsız bir devamdansa, manâlı bir sondur belki beklemek.
Kısmet...
(A)
***********************************************Yüzüm yüzüne, gözüm gözüne değmedi hiç…

Ne sözüm sözüne ne de, gönlüm gönlüne yakın geçmedi…

Ne seni aradım, ne de beni bulmanı istemedim hiç…

Karşılaşmayı, rastlaşmayı, tesadüfü bekledim…

Karşılaşmadık, rastlaşmadık

Ve hiç; yan yana gelmedik…

Sensizim demek, bencillik…

Bensizsin demek, haddim değil…

Dedim ya, aslında biz hiç tanışmadık;

Ve hiç ayrılmadık…

Senden habersiz, seni düşünmek haksızlık…

Benden habersiz, seviyorsan beni;

Bana yazık…
**********************************************************************************
"Bu düşsü yansımaların düşten ötelere uzanamayacağını,
Ruhum hayallerinin peşinden koşsa da bir adım bile yanına yaraşamayacağını,
Sonra, sonrasızlığımızın aslında gerçekliğimiz olduğunu, bilsem...

Gitmelere gerek kalmazdı...

Çünkü gelmezdim..."

***************************************************
Bir demdi belki de...
Öylesine bir demdi...
Şimdi tüm yaşananlar gözlerde nemdi.
*********************************************************
..düşersin demiştim, fazla sarktın hayallerimden..
********************************************
Bir derviş der ki; Aşk sevilen için hiçse de, seven için heptir..
Eğer Ey Güzel; Sana gücenme gücüm olsaydı, bu duyduklarım için gücenirdim. Amma bunun için aşkımdan geçecek değilim..!
*************************************************************
"Bilmezler yalnız yaşamayanlar ,
Nasıl korku verir sessizlik insana ;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler..."

Orhan Veli
******************************************************




Daha nen olayım isterdin,
Onursuzunum senin!

CEMAL SÜREYA




Hapşurduğunda
"Çok yaşa.." deyivermiştim..
Burnunu silip döndü,
kırmızı gözlerle ona
çok yakışan bir yanıt verdi: "BAŞBAŞA..''

-Küçük İskender-






"Yalnızım merak etme .
Yeni bir ''memnun oldum'' ziyan etmemek için tanışmadım kimseyle.."

-Ceyhun Yılmaz-
*******************************************************
Yorumlamayı becerdiğim zor bir türkü gibiydi yalnızlık; yabancısı değildim ezgisinin !
*************************************************************
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil.
Rüzgârda uçan tüy bile
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.
************************************************************

SADE

Ancak bulunduğun yerde,
Gündüzüm gündüzmüş,
Yokluğum seni de üzmüş,
Allah kısmet ederse
Kalkıp geleceğim.

Fazlası istenmez bence,
Gözlerin olmalı sade
Görüp göreceğim.


Behçet Necatigil
////////////////////////////////////////////////////
Bil ki bütün yalnızlıklar kalabalıkla başlar
Bir gün o şehrin de
boğulur yazgısı sürgünse eğer
Söz çığlık olur kendini işgal eder
Ve
her yara kanayan izinden sorulur

Ahmet Can Akyol
****************************************************



Kalpsiz değilim sadece renksiz duygularım var.





Ne sen çıkabilirsin içinden, ne sen doldurabilirsin içini. Senden başka sen yok!
İster mumla ara, ister deniz fenerinde rabıtaya bırak en’lerini, ister bir limana bağla, ister bir vedâya dokundur dilini.
Rüzgar sen...
Deniz sen...
Gemi de sen, yelken de..
Mürşit de sen, mürit de.
İçini var’a bağla. Kim demiş halayıktır korkular, kim demiş sessizliktir sensizlik;
sen-siz-lik-tir sessizlik.

Lâl ben’im.




////////////////////////////////////////////////////


Öyle bir ilk yaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.

Özdemir ASAF
***************************************
Ey dost gidesim var artik

durmak olmuyor,kalmak olmuyor ?

eslik edermisin bu yolculukta , bu sensize ?

.....................................
.....................?
***************************************************
Yalnızlığımızda çoğalıp , kalabalıkda eksiliyorum, ve öylesine kalabalık ki yalnızlığım ;
ne yana dönsem kendime çarpıyorum ....
******************************************--------------------------------------------------------------------------------

Bir Şey Var SendeBir şey var sende
Gönlünde sancıyan Zelîha'nın
Kınanan aşkına özgü bir şey
Diyemediğim adını sırrına eremediğim
Bir top menekşe bir demet çiçek mi?
Aşk mı desem eski bir dert ki inceden
Can ipimi ilmek ilmek tüketen…

Bir şey var sende
Vardıkça, göğün kaybolan derinliğinde
Yalnızlığın sihirli elmas gözlerinde
Tut ki rüyaları
Yarı kalmış sevdaların peşinde
Uzatmak uzatmak gibi bir şey

Hangi yağmur döndü
Düşmeden acıkmış karnına toprağın
Hangi has bahçe
Sakladı şakıyan bülbülleri seherden
Bir şey ki Kevser’den
Yarı sıcak nisanlar gibi sevecen
Kır çiçekleri gibi masum
Zambaklar gibi nazlı bir şey

Bir şey var sende
Açılmamış bir gonca gibi
Kendine sakladığın bir şey

*************************************************************************
--------------------------------------------------------------------------------

"Sevgili,o gariplik yurdunda neden bunca zamandır eğleşip kaldın, Bu gurbetten dön,gel gene, niceye dek bu pişmanlık? yüzlerce mektup, Yüzlerce yol gösterdim. ya yolu bilmiyorsun, ya mektubu okumuyorsun..."
__________________
--------------------------------------------------------------------------------

EY HAYAT

(ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında yokum ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…)

yaşam bir ıstaka
gelir vurur ömrünün coşkusuna
hani tutulur dilin
konuşamazsın!

tırmandıkça yücelir dağlar
sen mağlupsun sen ıssız
ve kalbinde kuşların gömütlüğü
tutunamazsın…

eloğlu sevdalardan dem tutar
aşk büyütür yıldızlardan
yasak senin düşlerin
dokunamazsın...

birini sevmişsindir geçen yıllarda
açık bir yara gibidir hâlâ
hâlâ ne çok özlersin onu
ağlayamazsın...

yolunda köprüler çürür
sesin, sessizlik sanki bir uğultuda
savurur hayat kül eyler seni
doğrulamazsın!

yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda
herşey çeker ve iter
anlatamazsın...

yaşam bir ıstaka
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna
sesinde çığlıklar boğulur ama
bağıramazsın…

sonra vakt erişir, toprak gülümser sana
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın!

yazdırmalısın mezar taşına:
ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…

Yılmaz Odabaşı
__________________
--------------------------------------------------------------------------------

Ah Destina’m, kara kızım, uzun saçlı hasretim

Kül rengi kirpiklerinde nehirler yürüyenim

Gelirsen sevdiğim çiçekleri getir

Gönlünün güneşli bahçelerinden / nilüferlerin zülüflerinden

Ve derin kuyularından hasretin, su getir

Nuri Can
******************************************
Hasret imiş derd-i dilim
Gülşende yoktur sevgilim
Bir gönlü aşık cariye
Esbab-ı halim bu benim

Gül bahçesinde yalnızım
Bülbüldedir derin sızım
Susadım aşk ummanından
Kanmak dileğimdir nazım


******************************
“Bir katreyim ama yine Ummanlara doymam
Topraklara, yapraklara, insanlara doymam
Hem ateşlere, hem nura hem zindanlara doymam
Ağlat beni inlet beni ta haşre kadar yak”
(Yaman Dede)

***********************************************************
Ben sende bitirdim canımı ey Şah

Buldum yine her derdim içinde seni billah

Şellale-i esrarını dök ruhuma her-gah

Ağlat beni, inlet beni, ta haşre kadar yak.

0 yorum:

*******

Followers

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

************
blogger counter

View My Stats *************************************

widget
**************

****************************free counters