---}--}@ Arşivime Hoş Geldiniz,Benim Beğendiklerimi Umarım Siz de Beğenirsiniz... Resimler ve Yazılar Forumlardan Alıntıdır..

AŞK MIDIR...




Aşk mıdır ki can-ü dil mülkünü yağma eyleyen
Aşk mıdır sinemin içre gelip câ eyleyen

Aşk mıdır boynuma takıp belâ zincirini
Gezdirip Mecnûnleyin âlemde rüsvâ eyleyen

Aşk mıdır bî-vefâ güller elinden geceler
Inledip bülbülleri tâ subh güya eyleyen

Aşk mıdır eyleyen tîr-i cefâya cân-siper
Mihnet ü derd ü gamı sinemde peydâ eyleyen

Aşk mıdır bir kenân-ebrû nigârın yâdına
Ok gibi bu kaddimi'büküp benim yâ eyleyen

Aşk mıdır fenvi derdi okutup âşıklara
Fasl u babı sinemin levhinde inşâ eyleyen

Aşk mıdır bu Muhibbi sîne sîne dağ vurup
Ahir ânın gözleri yaşını derya eyleyen


Muhîbbî (Kanuni Sultan Süleyman) 





Ölüme Bakan Açılar


Birine sordum ki ölümün aslı nedir
Dedi ki sevmemektir, içmemektir
Ne zaman ki elimdeki kadeh düşüp kırılır
Bil ki vakit gurup, yaklaşan ölüm demektir

Yorgun bir işçiye sordum aynı soruyu
Yüzüme tuhaf tuhaf bakıp durdu
Sanki dili bağlanmış da yüz mimikleriyle
Benim için ölüm, işsizlik diyordu

Bir askere sordum aynı soruyu
Dedi ki çirkini, korkulara yenilmektir
Ölümün güzeliyse cihad yaparken şehit olmak
Ne götüreceğini yaşarken bilmektir

Hiç ağlamamış bir hakime sordum bu soruyu
Titredi deri değiştiren bir yılan gibi
Belli ki ölümü hiç aklına getirmemiş;
Herhalde iktidardan düşmek dedi.

Az gözlü bir bezirgâna sordum bu soruyu
Bir servetine baktı, bir de dağlara
Ne fırtınalar atlatmıştı bugüne dek
Ölüm, bir iflastı kapkara

Şanlı bir güzele sordum aynı soruyu
Işıklı kanatları aniden buruşuverdi
İlk kez sıkışıyordu zaman aralığında
Ölüm, yaşlanmak dedi ve ıslandı kirpikleri

Umutsuz bir hastaya sordum aynı soruyu
Doktoruna baktı, baktı ve daldı
Doktorsa bir kalbin durmasıdır ölüm dedi
Ve ıslıkla ağır bir melodi çaldı

Bir katı inkârcıya sordum aynı soruyu
Dedi ki ruhlardan maddenin intikam almasıdır
Her şey, doğumla başlar, ölümle biter
İnancım, Darvin'le muasır

Bir inanmışa sordum bu soruyu
Dedi ki, ölüm bir geçittir gerçek sılaya
Yeter ki azığın has, binitin yürük olsun
Tevhid bayrağıyla yürü ukbâya

Bir ressama sordum aynı soruyu
Danseden parmakları kasılıp kaldı
Dedi ki, anatomiden ötesini göremiyorum
Belki de ölüm, bir çılgın tablonun adı

Yüreği sit bir çobana sordum aynı soruyu
Dedi ki, ben şu sürüyü güden çobanım
Sürü de, bu can da emanet bana
Ver derse veririm Sultanım

Bir âşıka sordum aynı soruyu
Dumansız yanıp işleyen bir aşk erine
Dedi ki ölüm, bir vuslat uykusudur
Perdeyi aralayan gözlerine

Ve kendime sordum bu soruyu
Bedenim bir koza, ruhum bir beyaz kelebektir
Bildim ki dünyada sevdiklerini dünyada bırakıp
Ölüm, soyunarak Hakk'a yürümektir
Bahaeddin Karakoç











Sende Kalmış



SENDE KALMIŞ...

Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim SENDE kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim SENDE kalmış


Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, SENDE kalmış.


Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim,
Saçlarına hasreti tanımayan hallerim,
Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim
Tekmil neşem, sevincim, hevesim,SENDE kalmış

Ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam,
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam,
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam,
SENDE kalmış demektir, ladesim SENDE kalmış

Dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok.
Zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok.
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
Aynalarda kendimi göresim SENDE kalmış


SENDE kalmış umudum, saadet çağım SENDE,
SENDEkalmış huzurum, tüten ocağım SENDE,
SENDE hayat kaynağım, duygu membağım SENDE,
Can diyorum sana,can kafesim SENDE kalmış.


Allah' ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa,
Sanki her noksanımı mecburum itirafa,
Hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa
Sol diyorum sana sol, la sesim SENDE kalmış


Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek,
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek,
Kelime-i şahadet getirmem için gerek,
Son diyorum sana, son nefesim SENDE kalmış

__________________
CEMAL SAFİ





Acı Kahve

Gel desem, bu akşam
Bir kahve ısmarlayayım sana
Bir fincan kahve:
Cezvesinde kaynamış hatıralar,
Köpüklerinde sevgi parlayan,
Fincanında dostluk ile telve
Bir yorgunluk kahvesi.

En iyisi ben sana
Bir şiir ısmarlayayım
Yanında da
Bir fincan acı kahve...

Hasan Gezer

***************************************






" leyli'ye "










Kuşlar vardır, cana benzer havalarda;
Soğuksa kar, baharsa yaprak;
Bir başına büyür toprakta ömrümüz,
Güneşle yeşil elleriyle çıplak;

- Uslu ayaklarla başlamış yolculuk -
Yürünmez öyle, bazen durulur,
Ve iner erenler katına yorgunluk;
Kapanır sukun üzre kitaplar.

Nefeslerle sürüp giden yaşamamız
Bir su kenarına gelir durur;
Ekmekten, .....tan öte nimetler vardır;
Yürünmez öyle hep, bazen susulur.

CAN YÜCEL


*******

Followers

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

************
blogger counter

View My Stats *************************************

widget
**************

****************************free counters