Herşey payına düşeni alacak. Rüzgar sesimizi, güneş gölgemizi, toprak bedenimizi; ama ruhumuz ebedi. İşte mühim olan da bu. En kıymetli malımız o değil mi? Onu bu davetin bir çiçeği, bir hediyesi olarak Rabbimize, yani verene götürüyoruz. Ölmemek için ölüyoruz. Hangi davete eli boş gidilir? Ahiret gibi saadete, cennet gibi bir davete, böyle bir hediye gerekir. Peygamberimiz Efendimiz Ölüm, kulun canını Rabbine hediye etmesidir buyurmuyor mu? Al Rabbim emanetini, verdiğin günkü gibi lekesiz olsun. Benim baharımın hediyesi de bu, yeter ki gül koksun
Selim Güzdüzalp
2 yorum:
Rabbim emanetine halel getirmeyenlerden eylesin inşallah.Huzuruna vardığımızda razıyım dediklerinden...
Yine ne hoş şeyler paylaşmışsınız. Her birini ayrı ayrı keyifle okudum.Hepsine bişeyler yazasım geliyor.
Dâim huzurla kalınız...
Amin,amin..
Teşekkür ederim..bende sizin bloğunuzda gezerken mest oluyorum:)
Huzur sizi de bırakmasın inşaallah..
selam sevgi ve dua ile..
Yorum Gönder