---}--}@ Arşivime Hoş Geldiniz,Benim Beğendiklerimi Umarım Siz de Beğenirsiniz... Resimler ve Yazılar Forumlardan Alıntıdır..



Bir fincan aşk içmiştik gönül kahvesinde senin ile,



hatırlarmısın??..




O sebeple 40 yıl hatırlardasın şimdi..
*************************************************************





Derdini dinleyecek bir dosta bir an bile ihtiyacın olursa,

olacaksa eğer...

Yüzünde parıldayan gözyaşlarını silecek, kurutacak birini,

yakınında istiyorsan eğer...

Herkesten sakladığın sırların varsa ve onları paylaşacak birini

istiyorsan eğer...

Sıkıntılarından kurtulmak için bir dost elini, desteğini

arıyorsan eğer...

Zor gününü sana geçirtecek cıvıl cıvıl bir ses istiyorsan eğer...

Sana çok önem veren ve seni çok düşünen

birini istiyorsan eğer...

Umutlarını paylaşan, tasalarını yumuşatmaya çalışan

birini özlüyorsan eğer...

Sana saygı duyan biriyle beraber olup, kendini bulacaksan;

ben, benim diyeceksen eğer...

Ve etrafında olup bitenlerden nasıl etkilendiğini anlayacak

birine ihtiyacın varsa...

Buradayım.

Burada olacağım...inşaAllah....
*****************************************************************


Sevgili Dost!..
Geçen sabah üzüntülü olduğunu söylediler.
Dokunsalar ağlayacakmışsın.
Dokunmamışlar yinede ağlamışsın…
Dostun gözünden akan bir damla yaşın yeryüzündeki
bütün gölleri tuz gölü yaptığını bilmez gibi...

Sevgili Dost!..
Eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar, elini bulabilirdim onların içinden.

A. Ali Ural

******************************************************



Gülü vermen için gülü vermem mi gerek
Haydi gülüm gülüver de, gülü vereyim...


- Havace -


İnsanın bu “kaypak” dünyada tutunmasını sağlayan, varlığını anlamlı kılan biraz da dostlarıdır.

Lügatinde dosta ve dostluğa dair kelimeler bulunmayan bir dil ne kadar soğuk, o lügatin sahibi topluluk ne kadar bedbaht bir topluluktur. Dostu ve dostluğu yaratan Allah’a hamdolsun, başta peygamberler olmak üzere cümle dostlara, Allah dostlarına selam olsun...

Dost kardeşin kardeşidir, desek yalan söylemeyiz. Yeryüzünde “dost” olarak gördüğümüz kişiler yerine göre kardeşten daha evlâdır. İnsanın bu “kaypak” dünyada tutunmasını sağlayan, varlığını anlamlı kılan biraz da dostlarıdır. Allah cümle insanları iyilerle karşılaştırsın duasında bulunalım ve diyelim ki; kimle beraber olduğunuz kimliğinize de yansımaktadır. Sizin kim olduğunuz kimlerle düşüp kalktığınıza, sırrınızı kimlerle paylaştığınıza bağlıdır. Kimseden dost olmayacağını söylemek ne kadar abes ise, her önüne gelene dost gözüyle bakmak da o kadar abestir.

Dost seçilendir, onun için seçkindir; arkadaşlığınız da, yoldaşlığınız da bu kişilerin “dost” olmasıyla anlam kazanmaktadır. “Önce refik sonra tarik” hikmetindeki “refik”, dostun ta kendisidir. Dost vardır, çıkılmaz yokuşları, geçilmez uçurumları size hissettirmeden “yol” yapar. Dost diye bildiğiniz vardır; düz yolda ayağınızın tökezlemesine yol açmakla kalmaz, onu da sırtınızda taşımak zorunda kalırsınız. Onun için Doğu’nun büyük bilgesi Sadi, “Dost, dostuna yolunun üzerindeki dikenleri gösteren kişidir.” sözünü boşuna söylememiştir.

Dostun sözünün acılığından şikayet etmeyin, duyduğunuz acı/acılık, dostsuz kaldığınızda yüz üstü düşeceğiniz hayatın size sunduğu zehir dolu kadehten daha acı olmayacaktır. Varsın, dost acı söylesin. O acı, yalancı dostun dünyayı toz pembe gösteren aynasından daha bereketlidir.

Dost “bereket” demektir. İnsanoğlunun tekamülünde, ruhunda taşıdığı yeteneklerin inkışafında en büyük tesiri ona dostları yapmıştır. Mevlâna üstadımızın, bugün dünyayı etrafında pervane kılan bilgeliğinin, derinliğinin müsebbibi Tebrizli Şems’ten başkası değildir.

Hazreti Peygamber’in yol arkadaşları, önce akrabalarından ziyade dostlarıdır. İnsanlığı fıtrat dinine çağıran o Yüce Elçi’nin dostları, o gökte bir yıldız olan güzel insanlar, dostun dostu için hangi cefaya katlanabileceğini cümle cihana yaşayarak göstermişlerdir.

Dostun her şeyi paylaşılanı, yeryüzünde, “halk içinde yüzdeki ben” sayısı kadar azdır. Ondan dolayıdır ki insan dostlarıyla da hangi kulvarda dostluk edeceğini iyi bilmelidir. Dosttan dosta fark vardır.

Bundan da dost olur mu diye kimseyi küçümsemeyelim. Herkesin bilgisine, görgüsüne, donanımına, meşrebine göre dostları vardır. Sizin dostluğa değer görmediğiniz birisi başka birinin “has dostu” olabilir. “Nâdânlar eder sohbet-i nâdânla telezzüz / Divânelerin hemdemi divane gerektir.” diyen Ziya Paşa, Allah bilir ya, doğru söylemiştir.

“Bir dost bulamadım gün akşam oldu” diyen Kul Himmet üstadımızın çığlığı, nihayetinde insanın ezeli yalnızlığına, “elif” oluşuna göndermedir ve insan hayatını özetlemektedir. Yoksa, bunu diyen şairin de halince hatırınca ve dahi yeterince dostu olduğundan kimsenin kuşkusu bulunmamalıdır.

Bir insana “Dostum!” diye hitap etmek, ona kardeş diye seslenmekten daha sıcaktır. Kardeşlik seçilmeyen bir şeydir, yeryüzünde kimsenin kardeşini seçme gibi bir tasarrufu söz konusu değildir.
Ne var ki dost seçil
endir, özeldir.
MEHMET BERAT IRMAK
(Semerkand Dergisi)




Hakka dost olanlarla hemhal olabilmek duasıyla...
************************************************************************

Sararmış hazanıma usulca süzülüp
Bir kızıl gül gibi sarı yapraklarıma dökülünce sen
Herbir zerrem yitik sevdalar ardında hükümlü acılarla perişanken;Bengisu nedir bilmezdim ben
Bilmezdim böylesi hesapsız kıymet veren
Dostluğunu ömrüme öylece seriverince sen...
Can buldu eskimiş ruhumda yeniden!...

Şafak...


bekliyorum böyle ...
imlası kırık kalbimle ...
__________________



" Hani gitmesen..!!
bekletmesen, diyorum...."

0 yorum:

*******

Followers

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

************
blogger counter

View My Stats *************************************

widget
**************

****************************free counters