---}--}@ Arşivime Hoş Geldiniz,Benim Beğendiklerimi Umarım Siz de Beğenirsiniz... Resimler ve Yazılar Forumlardan Alıntıdır..
********************************************************************


G ö n ü l

S e n i

B u l m u ş

İ s e

B a ş k a s ı n ı

A r a r m ı

H İ Ç?
****************************************************



"Her gönül bir tek sevgiliye muhtaçtır aslında ,
ne var ki kıblesi yanlıştır, bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı şey değildir ,
Kimisi bir gözleri ahuya zebun , kimisi bir güzel yüzlü güzele meftun , kimisi bir ceylan bakışlıya mecnundur , bazısı dünyaya kanmış, bazısı da hayal alemini gerçek sanmıştır, oysa her biri bir tek sevgili tarafından sınanmıştır.
*******************************************************




"Aşk ve muhabbet sarayına girmek istersen,
bırak bütün sûrî amellerini yağma etsinler…
Gözyaşı ile abdest alabiliyorsan, ne mutlu.
O namazda mi'rac muhakkaktır.
Yalnız bu iş, ilâhî aşk ile olur.
İlâhî aşk da, akl–ı maaş ile alınır.
Yani o fedâ edilmeden, bu şarâb içilmez.
*************************************************



Damla damla karışayım Yar ummanına
Güç Senin, takdir Senin hayranım her nakşına
Garibim Yar, ruhumla bedenimle kurbanım yoluna
Sıyrıldım ellerden, koptum be(de)nden
Geldim Sana, beni Sana bağ(ış)la

*******************************************************


Bir mumla olmaz deyip sakın kendini salma,
Bir mumdu ilk mebdei o ışıktan zamanın;
Zinhar, ye’se kapılıp da karanlıkta kalma,
Mum yakıver nurlansın gelip geçen her anın…
__________________
***********************************************************


Ey insan!

Hiç mümkün müdür ki,
sana bu sîmâyı veren ve o sîmâda
böyle bir sikke-i rahmeti ve bir hâtem-i ehadiyeti vaz’ eden Zât,
seni başıboş bıraksın;
sana ehemmiyet vermesin,
senin harekâtına dikkat etmesin,
sana müteveccih olan bütün kâinatı abes yapsın,
hilkat şeceresini meyvesi çürük, bozuk, ehemmiyetsiz bir ağaç yapsın,
güneş gibi zâhir olan rahmetini
hem hiçbir cihetle şüphe kabul etmeyen
ve hiçbir vecihle noksaniyeti olmayan,
ve ziyâ gibi görünen hikmetini inkâr ettirsin? Hâşâ!
Sözler 17

*******************************


Ey Rabbimiz!
Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!
Ey Rabbimiz!
hesabın yapılacağı gün, beni, anne babamı ve mü'minleri bağışla
amîn.
**********************************************************



Hakikat; kuşun kanadında,
hakikat; rüzgârın esişi, yağmurun yağışında.
Hakikat; mütebessim bir can çiçeğinin yanağına tutunmuş şebnemin parlayışında.
Hakikat; sıcacık bir somonun ikiye bölünüşünde.

Hakikat insan sıcağını iliklere kadar hissettiğin yârin gamzesine bakışında.
Hakikat mütevekkil ve mutmain bir kalbin Kitab’a dokunuşunda.
__________________
***********************************************************************





Her gün kendisini ziyarete gelen dervişe şeyhi der ki:
“Her gün bana geleceğine bir gün kendine gel!

*********************************************************************





Gafil kişi, sabaha erince mallarını sorar.
Zahid ve abid, halini muhasebe eder.
Arifler ise; kalplerinin Allah ile ne durumda bulunduğuna bakarlar.
*********************************************************************


Ziyafet evinde bulunduğun halde, unutulacağını mı sanıyorsun?
Şüphe yok ki, ibadetlerin en güzeli;
Allah’a Güvenmektir..

***********************************************************






İman ve Can!
İki büyük ihsan!
İkisi de O’nun!..
Neye sahip ki insan?!..


Dilaver Selvi-Ateşin Yakmadığı Aşık **********************************************************



En acı kayıp budur:
"Gerilemiş ruhların mütemadiyen tavizler vererek hayatla, zaruretlerle uyuşmaları."

"Dâvamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk'a uydurmaktır..."


Ya Tahammül Ya Sefer / Mustafa KUTLU


*********************************************************************



Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı
ve size düzenli bir biçim (suret) verdi;
suretlerinizi de güzel yaptı.
Dönüş O'nadır.( Teğabun Suresi 3)

*************************************************




Korku ve ümit, bir kuşun iki kanadı gibidir.
Kuşun iki kanadı eşit seviyede olunca uçması tam ve güzel olur
Merhum Mehmet Âkif Ersoy, hayatının son günlerinde tüm ıslam coğrafyasını dolaşmaya çalışır. Resulü Ekrem'e duyduğu sevgiden dolayı o kutsal beldelerde dolaşır durur. Mısır'dan Suriye'ye ve oradan da Medine'ye gider; Müslümanların dertleriyle dertlenir, ıstırap duyar.

Bir gün Medine'dedir. Peygamberimizin kabrinin huzurunda. Orada müthiş bir hadiseye şahit olur.

Ravda-i Tahire'nin yanı başında duruyordum ki, birdenbire bir ses yükseldi:

-Ya Nebi! şu halime bak, diyordu bu ses. Sağıma döndüğüm zaman parmaklıklar üzerine abanmış bir Sudanlı gördüm. Kendi kendine Efendimize (sav) şunları söylüyordu:

-Nasıl ki çöle güneş vurduğu zaman bağrı yanar, ben de senin hicranınla senelerce yandıkça yandım Ya Rasulullah! Senelerce arzu ettiğim halde, harem-i pakine gelip başımı ayaklarının dibine koymayı düşündüğüm halde, memleketim, evladı iyalim karşıma çıktı, bu ziyaretimi geciktirdi. Nihayet hepsini yıktım, çevremi terk ettim. Sudan diyarından ayrıldım, Tihame Çölü diye üç çölü teptim durdum. Senin çölün diye...

Senin çölünde gezerken burcu burcu senin kokunu duydum. Eğer senin kokun imdada yetişmeseydi ben bu yolu kat edemezdim Ya Rasulullah! Elli üç yaşına kadar senin hicranının azabını sinemde taşıdım, yanına geldiğim zaman şu başımı çarptığım demir kafes de nedir Ya Rasulullah!

Hâlâ vuslat olmayacak mı? Tihame Çölü'nü kat ettim gözlerime uyku girmedi. Arzu edersen yıldızlara sor. Sor ki şu üç aylık zaman içinde bu gözler bir kere uyudu mu? Uyumadı diyecekler Ya Rasulullah! Derdimi geceye döktüm Ya Rasulullah! Nihayet huzuruna geldim.

Resulü Ekrem'in (sav) kabrinin parmaklıklarından tutan bu aşık, son sözlerini söylerken bitkinleşmiştir, titremektedir. Akif şöyle bitiriyor:

Kısa bir sessizlikten sonra adam şöyle diyordu:
- Şu kadar mesafeyi geçip huzuruna geldim, bu hasta gönlümü bir daha ayak ucundan ayırma Ya Rasulullah! Tahammülüm yoktur artık senin ayrılığına.

Sonra bir sessizlik oldu, bir “ah” feryadı duydum. Döndüğüm zaman parmaklıkların dibine yıkılıp gitmişti. Sudanlı gözlerini kapatıyordu bu âleme. Birkaç dakika sonra da bir iki ölü yıkayıcısı ve bir iki taşıyıcı geldi. Cennetül Baki'ye kaldırdılar mübarek cenazesini. Fakat ruhu muhtemelen Ravda-i Tahire'nin parmaklıklarına takılıp kalmıştı. Resulullah'a (sav) yürekten aşık olan bu genç:

“Artık bu hasta gönlümü hak-i payinden ayırma Ya Rasulullah!” diyordu.

Bil Ki


Denemekten, Çabalamaktan Yorulup

Cesaretin Kırıldığında,

Bil Ki... .

Allah Ne Kadar Uğraştığını Görüyor

Kalbin Taş Kesilecek Kadar Ağladığında,

Bil Ki.... ....

Allah Döktüğün Gözyaşlarını Sayıyor,

Hayatın Durduğunu,

Zamanın Aleyhine işlediğini Düşündüğünde

Bil Ki.... ...

Allah Seni izliyor,

Hayallerin Yıkılmış, Umudun Kalmamış

Ve Kendi Kendine

Neden Böyle Diye Soruyorsan Bil Ki....

Allah Cevabını Biliyor,

Hiç Neden Yokken içinde

Tuhaf Bir Huzur Hissettiğinde,

Bil Ki.... ..

Allah Sana Fısıldıyor,

Bütün işlerin Yolunda Gidiyor Ve

Teşekkür Etmek için

Her An Bir Neden Daha Oluyorsa,

Bil Ki....

Allah Seni Kolluyor,

Bütün Kalbinle Dilediğin şey

Sonunda Gerçek Olduysa,

Bil Ki....

Allah Sana Gülümsüyor,

Nerede Olursan ol,

Ne Düşünürsen Düşün,

Ne Yaparsan Yap,

Bil Ki.... ..

Allah Biliyor..


***alıntıdır***


Göz, neyi görürse, akıl onun derdine düşüp onunla meşgul oluyor..Öyleyse, ey göz, güzel bak !..Sen güzel baktıkça, güzeli gördükçe, kainatın sayfaları açılacak bir bir önüne..Sen bakmaman gerekenlere baktığında, yorulacak akıl ve kalp. Gayenin önünü toz kaplayacak..




Kulak, işittiği sözleri tekrarlıyor..İşitilenlerden akla bir yol gidiyor sanki ve gereksiz her söz, o yolda ilerleyip, beyin kıvrımlarında yerini alıyor..Öyleyse, ey kulağım, kötü şeyler işiteceğini bildiğin yerden kaç..Gıybet ve dedikoduya kapan..




Eller ve ayaklar, her gün türlü işte çalışıyor..Gidilmesi yere götürmeyip uzanıveriyor bazen ayaklar bir yerlere.. Bazen, eller, vermesi gereken yere uzanmıyor..Geri çekiliyor..Öyleyse, ey el, “veren” ol..Ve ey ayak, en güzel yerlere taşı bu bedeni..




Kalp, neyle doluysa, ameller de o yönde oluyor..Kalbin ne kadar kısmını boş sevgiler kaplıyor?..Sevgilerin esas sahibine yönelmeyince, bir yük oluyor kalp..Ey kalp, seni Yaratan’dan çok sevebileceğin kimse var mı?..




Akıl…Güzelliklerin de, kötülüklerin de gerçekleşmesinin önceki durağı.. İradeyle yönlendirilen, niyetlerle anlamlanan ameller…İşte ey aklım, düşünmektir mesleğin..Tefekkürdür emelin..Hayrı ve iyiyi hayal etmekte, hayra karar vermekte, iradene hakim olmakta, yani senin işleyişinde belirleniyor her şey..Çizgiler böylece çiziliyor..




Dil, türlü tatlarla mütelezziz..Türlü kelamlarla müteellim.. Bazen, dökülen kelamın her biri ayrı bir tohum, ayrı çınarlar yetiştirecek..Bazen, ağır bir yük olarak inecek insanların kalbine kırıcı sözler..İşte, ey dil!... Sarf ettiğin sözleri koru…Hayra dön, şerde tutul..İyi tad..Fabrikanın yasakçısı hükmünü koru..




R.Nazik Kaya
ALINTI




Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
"Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve günışığı sislerden düşsel ovalara
***********************************



Sevgili Dost!..
Geçen sabah üzüntülü olduğunu söylediler.
Dokunsalar ağlayacakmışsın.
Dokunmamışlar yinede ağlamışsın…
Dostun gözünden akan bir damla yaşın yeryüzündeki
bütün gölleri tuz gölü yaptığını bilmez gibi...

Sevgili Dost!..
Eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar, elini bulabilirdim onların içinden.

A. Ali Ural********************************



Ve dörtte üçü su olduğundan mı vücudumuz okyanuslar gibi Ay’ın cazibesinin etkisindedir? Bu yüzden mi içimiz gel git halindedir?

Nazan Bekiroğlu/Mor Mürekkep
**************************


Her şeyin iki masalı vardı ama
yalnızca birini yaşayabiliyor,
diğerini de unutmak için
yanımızda taşıyorduk.



Murat Çelik/ Gülziya
*********************************************

*herkesin bir Feride'si vardır ben bilmez miyim,
herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı,
herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim..
bir de kimsesizliği...

Yılmaz Odabaşı
****************************************

Çatışmalar var içimde
Bir yanım diğer yanımı yıktığı
Bitip tükenmeyen bir savaş
Bir yanım isyankar, bir yanım suskun
Ne tuhaf!
İsyankar yanımın konuşması gerekirken
Suskunluğum galip..
************************************************************

Gönül ile aklı koydum kafese .. Biri "UMUT" diyor ,biri "KES " diyor . Çırpındıkça kaldım nefes nefese.. Biri "DAYAN" diyor , biri "PES" diyor.. Yüreğim döndükçe döndüm ak kora , sabrım demir aldı , yelkenler fora. Gitmek istiyorum çok uzaklara . Biri "CAN " diyor , biri "ES " diyor..
***********************************************



Aaaah,gönül!..
Yaralım,bimarım,hastam...

Merhemine koştuğum,zehriyle düştüğüm.

Beşeriyetimin pervasız ayinlerinde kurban olanım...

Ah gönül!

Rüyam,hayalim,hülyam.

Sellerle kaybettirdiler izini ilkin ve iz sürmeyi unutturdular bana.

Ateşini külde sakladılar ve külü ateşe koydular.

Gönlüm!

Aziz dostum!..

Nerelerdesin!...
__________________
******************************************************



İnsanoğlu ahmaklığı yüzünden

alnında yazılı olan kaderden

daha çok acı çekiyor.

Kamil Yeşil/ Balın Tuzu Eksik



************************************************


Herkesin kıyısında, sınırlarını çocukluğunun çizdiği
bir uçurum mutlaka vardır!

Murat Çelik/ Gülziya **************************************************************************


Planlarım yolunda gitmiyor diye üzülmüyorum
çünkü hiçbir planım olmadı hayata dair.

İbrahim Tenekeci/Üzgünlük
**************************************************


''Azıcık dur ey dost, gitmekten usandım, yolun korkunçluğundan artık kaygılanıyor ruhum. Dur,artık ölümle hayatın sarmaş dolaş olduğu kavşağa ulaştık, ruhum senin ruhunun niyetlerini açığa çıkarıncaya, kalbim kalbinin sırlarını öğreninceye kadar bir daha adım atmayacağım.''

Halil Cibran
**********************************************************

Ey unutuş! kapat artık pencereni,
Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni;
Çıkmaz artık sular altından o dünya.
Bir duman yükselir gibidir kederden
Macerası çoktan bitmiş o şeylerden.
Amansız gecenle yayıl dört yanıma
Ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni.

AHMET MUHİP DIRANAS

***********************************************************


--------------------------------------------------------------------------------

Senin rahmetin olmasa kimse kimeye yar değil;
Rahmetin sayesinde kimse kimseye ağyar değil.


******************************************************



Her gecenin bir gündüzü olduğuna inananlardan mısın?



Yoksa gündüzü de gece yapanlardan mı?



Karar ver…
***************************************




~~
“Allah’ım, Senden sevgini, Seni sevenlerin sevgisini ve beni Senin sevgine ulaştıracak ameli isterim. Allah’ım, Senin sevgini bana nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli eyle.”
Hz. Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem)
*****************************************************




“Ey nefsim! Deme ‘zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder. Derd-i maişetle şarhoştur.’ Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Acz-i beşeri, fakr-ı insani değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor.”
~Bediüzzaman







İnsanın,
içinden kurduğu cümlelerin ağırlığını
omuzlarında hissettiği vakitleri
iyi yaşaması gerekiyor.

İçimiz: büyük şansımızdır çünkü.

Nuri Pakdil






Ey talib!
Putlarını terk et, çünkü hepsi bir gün seni terkedecekler.
Sen seni terketmeyecek olanı ara!
Öfke içinde değil, şefkatle ve rahmetle…
Sadece Kadir gecesinde, Beraat gecesinde değil, her gece…
Kendini ara!
Elinde kandille.



Dücane Cündioğlu/ Ölümün Dört Rengi
************************************************






Ayağın kırıldı diye üzülme.
Allah sana belki kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye kırılma
belki oradan bile bir kapı açılır.Yusuf kuyudan sultan oldu..
hüzünle titreyen gönüle ince bir ah dokunur,

kalbi kırık olanın kalbine ALLAH dokunur.

Hz Mevlana
***************************************************




Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
Olmak ister isen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme şakir,
Defineye malik viraneler var.

İ.Hakkı Erzurumlu

**********************************************












/ unutma…! umut ekersen gökyüzüne
ışıl ışıl göz kırpar yaşam ufuk çizgisinden
yeni doğacak her güne /



//…hayat gülmeyi bilene güler…sevmeyi bileni sever
her şey seninle başlar…seninle biter…// ******************************************************


"Hayal: gül esintisi ve ipek dokunuşlar
Yüreğim daralıyor, âyet okuyun kuşlar.."

************************************************************************












Rızatohumunu kalbe ekip,

şükürsuyu ile sularsan!

Tattığın çoğu şeyin adı

“mutluluk”

olur...
***************************************



Aşk...

Rab-bim, Rab-bim, bu işin bildim neymiş Türkçesi;
Senin aşk’ın ateştir, ateşin gül bahçesi...


Necip Fazıl Kısakürek

**********************************************************************************




Uzaktan sevmek nedir? Gidin Hz. Vahşi (r.a)'ye sorun.
Görmeden sevmekten başka bir şey bu…
Görmek fakat yaklaşamamak,
Bakmak ama konuşamamak…
Sadece uzaktan seyretmek ve ağlamak,
Zor olan budur.
Görmek ama dokunamamak...

************************************************************************











“Aşkı taşıyan her kalbin muhkem olduğunu zannediyordum oysa.
Meğer aşk, indiği kalbi ihya ediyordu ya, ihya edemezse yok ediyordu.
Kazasız belasız kurtulmanın imkânı yoktu.”
Nazan Bekiroğlu
***************************************************************





Ağzımızı açtığımızda gönlümüzü de açıyorsak;
o zaman söylemiş oluruz.
Ağzımızı açtığımızda gönlümüzü de açmamışsak;
o zaman sadece seslenmiş oluruz.
Ağzımızı da gönlümüzü de sımsıkı kapatmışsak;
o zaman bir çöl kadar ıssızlaşmış oluruz.
Ağzımızı kapatıp… sadece gönlümüzü açmışsak;
o zaman sözün gerçeğine ulaşmış oluruz…
Gökhan Özcan
**************************************************************



Hüznü hisseden insan dünyanın kırılganlığını, gelip geçiciliğini, faniliğini hisseder. Hüznü yüreğinde duyan insan kâinattaki hiçbir varlığa kırıcı, yok edici davranamaz. O yüzden hüzün üzere var olmak her şeyin zeval bulacağını bilmek demektir. Dolayısıyla bu dünyayı kıyıcı, zalimâne bir meydan olarak algılamamak demektir. Varlığa hüsnüniyetle, güzellikle, onları son kez görüyormuşçasına bir fanilik duygusuyla davranmak demektir. O yüzden şairin de dediği gibi “hüzün ki en çok yakışandır bize…”

Kemal Sayar


**********************************************



Cihanı hiçe satmaktır; adı aşk…


Dökülüp varlığı gitmektir; adı aşk…


Belâ yağmur gibi gökten yağarsa,


Başını âna tutmaktır; adı aşk…


Bu âlem sanki oddan bir denizdir


Âna kendini atmaktır adı aşk…



***********************************************************




Başkalarını "ardında" bırakıp gitmek kolay!



Ya kendini?







***********************************************************




yine hicran ile çılgınlığım üstümde bugün.

bana vahdet gibi bir yar ı müsaid lazım.

artık ey yolcu bırak..

ben yalnız ağlayayım..

***************************************************************** Hayat, mayat diyorlar
Benim gözüm mayat'ta.
Hayatın eksiği var:
Hayat eksik hayatta.
Takınsam, kanat, manat;
Kuş, muş olsam seğirtsem.
Bomboş vatana inat,
Matan'a doğru gitsem...

n.f.k
*********************************************************************


Yalnızlık, yalnızlığın mahsus olduğu varlığa
duyulan özlemdir...


***********************************************************************


(ben sana küsüm aslında haberin yok)
Hadi bana cevap ver:
Ölerek seni terk etmem ile;
Küserek beni terk etmen arasında ne fark var?..


*******

Followers

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

************
blogger counter

View My Stats *************************************

widget
**************

****************************free counters